12 Haziran 2012 Salı

Serdar TUNCER - Kurbanım






Kurbanım
Yar adıyla başlayayım sözüme
Gülsüz bağda bülbül ötmez kurbanım
Sözü önce söyleyeyim özüme
Yoksa kalpten kalbe gitmez kurbanım
Sen senin olmazsan tüm dertler biter
Varını yokunu mürşidine ver
Ustanın elinde kütük ol yeter
Teslim olan zarar etmez kurbanım
Güvenme kendine ben oldum diye
Pişenler hamım der, bir düşün niye
Tövbe lazım ettiğimiz tövbeye
Bir tövbeyle bu iş bitmez kurbanım
İltifat beklemek kırılmak nedir
O kapıdan kovsa sen bacadan gir
Ha sevmiş ha dövmüş ikisi de bir
Sevmese kaşını çatmaz kurbanım
Çalış nasibini al dünyadan yana
Ama sanma dünya yar olur sana
Ahiret parası lazım insana
Güneş hep batıdan batmaz kurbanım
Hizmet yoksa himmet olmaz bu kesin
Hem hizmet nimettir böyle bilesin
Gayret et gönle gir “benimdir” desin
Sultan kölesini atmaz kurbanım
Yap dediğini yap emrine göre
Bu iş bensiz olmaz deme boş yere
O eli tutmuşsa insan bir kere
Nefsini hesaba katmaz kurbanım
Cahiller ağzını açınca ben der
Ben deyip yol alan var mı hiç göster
Eli hep güzel gör kendini hep yer
Tezek su dibine batmaz kurbanım
Günahtı sevaptı bunlar boş hesap
Her neyi yaparsan Allah için yap
Avamın işidir bu hesap kitap
Aşıklar kar zarar gütmez kurbanım
Dua kabul, niye sıddıkın ahı
Ne dedi hızıra nakşibend şahı
Hatırla idrak et anla bu rahı
Ben sadıkım demek yetmez kurbanım
Sadakat ne derse doğru demekmiş
Onsuz doğrulara eğri demekmiş
Sadakat sıddıkın bağrı demekmiş
Ciğer yanar duman tütmez kurbanım
Er olmak isteyen serinden geçer
Bir saki elinden badeyi içer
Seç deseler yarin zehrini seçer
Ağyarın balını tatmaz kurbanım
Sözün özü derdi minnet bil cana
Yare can ver ki can yar olsun sana
Serdar isen serini koy meydana
Kurbanlara bıçak tutmaz kurbanım
                       

11 Haziran 2012 Pazartesi

Prison Break - Country Roads



Almost heaven, West Virginia
Blue Ridge Mountains
Shenandoah River -
Life is old there
Older than the trees
Younger than the mountains
Growin like a breeze

Country Roads, take me home
To the place I belong
West Virginia, mountain momma
Take me home, country roads

All my memories gathered round her
Miners lady, stranger to blue water
Dark and dusty, painted on the sky
Misty taste of moonshine
Teardrops in my eye

Country Roads, take me home
To the place I belong
West Virginia, mountain momma
Take me home, country roads

I hear her voice
In the mornin hour she calls me
The radio reminds me of my home far away
And drivin down the road I get a feelin
That I should have been home yesterday, yesterday

Country Roads, take me home
To the place I belong
West Virginia, mountain momma
Take me home, country roads

Country Roads, take me home
To the place I belong
West Virginia, mountain momma
Take me home, country roads
Take me home, now country roads
Take me home, now country roads

1 Haziran 2012 Cuma

Jewel in the palace - korean klasik

Hayao Miyazaki





Hayao Miyazaki

Hayao Miyazaki 1 (doğumu: 5 Ocak 1941) ünlü bir Japon çizgiroman ve çizgifilm sanatçısıdır.Japonca'da soyisim önce gelir, dolayısıyla Miyazaki'nin ismi Japonca'da Miyazaki Hayao olarak söylenir.


                               Yaşamı 
1941 yılında Tokyo'da doğan Hayao Miyazaki kariyeri boyunca hem pek çok uzun metrajlı çizgifilme, hem de Japonya'da manga olarak adlandırılan çok sayıda çizgiromana imza attı. Eserleri Japonya'da olağanüstü ilgi ve saygı gören Miyazaki, Oskar Ödülünü kazandığı 2002 yılına kadar çizgifilm çevreleri dışında batıda pek tanınmıyordu. Kendisine bu ödülü getiren Ruhların Kaçışı filmi Japonya'da gişe rekorları kırdı. Bu rekor Titanik filminden önce, 1997'de yönetmenliğini yaptığı Prenses Mononoke filmi ile gene Miyazaki'ye aitti. Miyazaki Türkiye'de Isao TakahataHeidi dizisiyle de tanınır. ile beraber yaptığı Miyazaki özellikle son zamanlardaki eserlerinin büyük bir kısmının yönetmenliğinin yanısıra metin yazarlığını da yapmıştır. Bu türden ilk eserlerinden biri kendi yarattığı bir manga çizgiromanından uyarlama olan Rüzgarlı Vadili Nausicaä'dır. Bu eserinden sonra Cibli Stüdyosu'nu kuran Miyazaki eserlerini burada hazırlamaya başlamış ve bu stüdyo aracılığıyla hayranlarına ulaştırmıştır.







Howl's Moving Castle - yürüyen şato-Hayao Miyazaki

                 


           
                  


Animasyon sinemasının yaşayan en üyük ustası kaul edilen Miyazakinin Oscar adayı Yürüyen Şatosu animasyon tarihinin zirvelerinden irini oluşturuyor. 18 yaşında kendi halinde ir genç kız olan Sofi kötü ir cadının üyüsü ile 90 yaşında ir kadına dönüşür. Dış görünümünden utanan Sofi evini terkeder ve Howl adında bir büyücünün yürüyen şatosuna temizlikçi olarak girer. Şatoda çalışan Calcifer adındaki bir ateş cini ile arkadaş olur. Calcifer, Sofiye tekrar genç olması için yardım etmeye söz verir ancak Sofi de Calciferin şatodan kurtulmasına yardım etmek zorundadır.
Fakir bir genç kız olan Sophie, haksız yere Kötülükler Cadısı'nın hışmına uğrar. Bunun neticesinde Kötülükler Cadısı tarafından ihtiyar bir kadına dönüştürülür. Bu durumdan kurtulmak isteyen Sophie büyüyü çözecek birisini aramak üzere yola düşer. Bu arada yolda karşılaştığı bir korkuluk da ona eşlik eder. Bir süre sonra garip bir makine görünümünde olan bir yapıdan içeri girer. Burası Howl adlı genç ve yakışıklı bir büyücüye aittir. Burada temizlikçi olarak çalışmaya başlar. Burada Calcifer adlı ateş cini -ki, makineyi yürüten odur ve ayrıca Howl ile aralarında önemli bir sırrı taşımaktadır- ve bir çocukla arkadaşlık kurar. Bu sırada komşu ülkeyle büyük ve acımasız bir savaş yaşanmakta ve Howl bu savaştaki yıkımı önlemeye çalışmaktadır.Bir solukta izleyeceğiniz ve bırakamayıp tekrar ve tekrar izleyeceğiniz harika bir çizgifilm her yaşa herkese hitap eden hüzünlendiren insanı kendine bağlayan psikolojik terapi yapan ders veren evrensel içerikli bir yapım..ve benim kaçkere izlediğimi sayamıyorum bazen kendimi iyi hisetmek için özellikle izliyorum sofi'nin acıklı umutlu halini...










Howl's Moving Castle Theme - Sungha Jung