3 Mart 2013 Pazar

Birazdan yıldırımlar düşecek kentin sokaklarına

Afrika'nın bir bölümünde yasayan kaplanlar arasında büyük bir dayanışma örneği sergilenir. Güçlü yağmurlar beraberinde korkunç yıldırımlar taşırlar buralara. adeta gökyüzünü yırtan yıldırımlar yeryüzüne büyük bir gürültüyle inerler. tarihin içinde tanrıların kavgası ya da öfkesiyle anılır yıldırımlar. Sahici bir öfkenin yansımasına benzer gerçekten de.

İlginç olan bu şiddetli yağmurlar yağarken kaplanların birlikte gerçekleştirdikleri bir olaydır. Yoğun yağmurlar sırasında kaplanlar açık alanlara çıkarlar. Kısmen yıldırımları karşı korunaklıdır açık alanlar. Büyük orman yangınlarına da neden olabilir bu yıldırım düşmeleri.
Açık alana toplanan kaplanlar yere uzanırlar. Gruplar halinde yere uzanan kaplanlar kafalarını birbirlerinin kafalarına yaslarlar.
 dostlarımı andırıyor aynı böyle..

Tek bir şey yüzünden!

Eğer birinin üzerine yıldırım düşerse diğerleri de onunla birlikte ölür. Yan yana göğüs göğüse kafa kafaya duran kaplanlar böylece ölüme birlikte gitme yemini ederler. birisi öldüğü anda diğerleri de ölsün diye. Birbirlerine sahip çıkmak adına. Dost olduklarını ispatlamak için.

Ölümü birlikte karsilayarak birlikte olmanin en onurlu yüzünü tasirlar. kimse ihanet etmeden ve bir an olsun oradan kalkmayi düsünmeden öylece beklerler muhtemel bir ölümü.

Dostlugun ölümcül fedakarligini paylasirlar.

Kimi zaman kentin içinde de böyle gruplarin içinde oldugunuzu düsünürsünüz. omuz omuza bir yasam paylasiminda bulundugunuzu. statüler önemli olmaksizin yan yana uzanmis insanlar olabileceginizi düsünürken çildirtici bir süphenin esiri olursunuz. "acaba kalkarlar mi birden?" yildirim düstügü anda kalkabileceklerinin korkusu sarar bütün benliginizi.

Güvenemezsiniz.

Herkes birbirinin yüzüne süpheyle bakar.

Kent yildirim düstügünde yalniz kalanlarin aci hikayeleriyle doludur. her bir sokaginda tek basina ölenlerin hazin izleri vardir kentin. emegini gelecegini gülümsemelerini paylasan insanlarin müthis bir gürültüyle üzerlerine düsen yildirimlarin altinda hiç ummadiklari bir anda tek basina kalmanin çaresizligi okunur yüzlerinden. asil soru sona kalanin kim olacagi sorunudur.

Kimin hangi mazeretle kalkacagi...

Ya da kimin yakin durdugu halde digerlerine temas etmedigi...

Bu yüzden kentin düsüs hikayelerinde trajik bir yalnizlik vardir. korkunun ve çikarlarin  her seye ragmen yasami kutsamanin verdigi bir ihanet duygusu.

Her seye ragmen onursuz da olsa yasami kutsamanin tiksindiren yüzleri.

Şimdi böyle bir tedirginlik duygusu tasiyorum kendi içimde. kimseden emin olamiyorum sirf bu yüzden. dahasi gök gürültüleri duyuldugunda orada olabilecegimden bile kuskuluyum.

Bu lanet olasi kuskular tek tek tüketiyor hepimizi.

Yagmur yagıyor...

Gök gürlüyor...

Birazdan yildirimlar düsecek kentin sokaklarina...


                                                               TARIK TUFAN


soldaki Betül' ü andırıyor :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder